Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Mehmet Emin Demirci Türkiye Körler Federasyonu Başkanı

Basına ve Kamuoyuna
Bilindiği gibi, Ocak ayının ikinci haftası ülkemizde Beyaz Baston ve Körler Haftasıdır. Körlerin kullandığı Braille alfabesini bulan Louis Braille’in 4 Ocak doğum, 9 Ocak ölüm yıldönümüdür. Ayrıca, Braille’in doğduğu 4 Ocak tarihi Dünya Körler Birliği tarafından Dünya Braille yazı günü olarak ilân edilmiştir.
Dolayısıyla böyle önemli günler, yaşanan sıkıntıların ve çözüm yollarının kamuoyuyla paylaşılması için yararlı zemin oluşturur.
Öncelikle, herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekir: Körler onurlu insanlardır ve gururlarına düşkündürler. İşler yapılırken, sözler sarfedilirken bu husus dikkate alınırsa, yaşanan sorunlar önemli ölçüde ortadan kalkar. Geçtiğimiz aylarda Ardahan Belediye Başkanının “her şey bitti de engelliler mi kaldı? Şeklindeki ifadesini ve günlük yaşantıda sürekli duyduğumuz benzer ifade ve yaklaşımları en azından düşüncesizce söylenmiş sözler olarak görmek istiyoruz. Sözümüz aynı zamanda hem de hukukçu olarak yasanın ardından dolaşarak, en okumuşumuzu bile zırcahil yerine koyma cüretkârlığını gösteren Türkiye Noterler Birliği’nedir. 1512 sayılı noterlik yasasının 73. Maddesi açık olduğu halde, 2019/5 sayılı genelgelerinin E bendini derhâl insan onuruna yaraşır şekilde değiştirmelidirler. Bu genelgeye göre körlerden halâ noterlik işlemlerinde 2 tanık göstermelerinin istenmesinin, amir hüküm niteliğindeki 73. Maddeyi ihlâl olduğunu hatırlatıyoruz. Danıştaydaki adı geçen genelgenin iptâl davası da geciktirilmeden görülmelidir. Bu konuyu gerekirse Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi’ne kadar götüreceğimizi buradan ilân ediyoruz. Kimse bize rağmen bizleri korumaya kalkamaz. Bu, zaten kimsenin haddi de değildir. Madem son zamanlarda “nas”tan söz ediliyor. Körler olarak biz de herkese Abeseyi hatırlatıyoruz. Lütfen körleri itip-kakmaktan vaz geçiniz.
Erişilebilirliğin günlük yaşamımıza girdiği günümüzde, gerek fiziksel, gerekse bilgi teknolojilerine erişimde yeteri kadar kural ve yönerge varken, halâ işin kolayına kaçarak, olur-olmaz ertelemelerden, erişilebilirliği denetlenmeden yapılan web sitelerinden ve mobil uygulamalardan zarar gördüğümüzün bilinmesini istiyoruz. Bu işlerle uğraşanlar, bu ülkede erişilebilirliğe ihtiyaç duyan geniş bir kullanıcı kitlesinin olduğunu her durumda dikkate almak zorundadır. Bu insana saygının yanı sıra, ülkemizin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin de bir amir hükmüdür. Türkiye Körler Federasyonu olarak bu kuralları yerine getirmeyenlerin takipçisi olacak, uygulamayanlar hakkında hukuki yollara başvurmaktan çekinmeyeceğiz.
Yetkililerden eğitimde, çalışma yaşamında ve sosyal etkinliklere katılımda yaşadığımız sorunlara çözüm bekliyoruz. Okullarımızı şehir merkezlerinden ücra yerlere taşıma uygulamasından vazgeçiniz. Eğer amacınız körleri gözden ırak yere götürmek ya da şimdiki arsalarının rant değerinin yüksek oluşunun yarattığı iştah değilse, bunun neden ısrarla yapılmaya çalışıldığını öğrenmek istiyoruz. Bunun son örneği Ankara’da’ki Göreneller İlköğretim Okulu ve Gaziantep’teki GAP Görme Engelliler İlköğretim Okulunda yaşanmaktadır. Körlerin eğitiminde şehir merkezlerinde toplumun içinde olmanın özel bir anlamı vardır. Çeşitli uygulamalarla azaltılan öğrencileri gerekçe göstererek okullardaki pansiyonların birer birer kapatılmasını da kabul etmiyoruz. Ayrıca, İzmir’deki Aşık Veysel Görme Engelliler Okulunda, aralarında ciddi iletişim sorunu bulunan körlerle sağırları bir arada okutma çabasından vazgeçiniz.
EKPSS sonucu 2023 başı itibarıyla kamuda işe yerleştirilecek 2.300 kişiyi sınava girmiş on binlerce kişi iş beklerken yeterli bulmuyoruz.
Körler dernekleri ve Federasyonumuzun keyfi kurulmuş, herhangi bir dernek ya da federasyon olmayıp, toplumda önemli bir işlevi olan ve yeri geldiğinde devletin yerine getirmediği işleri yapan kuruluşlar olduğu şeklinde görülmesini ve desteklenmesini bekliyoruz. Bu nedenle, vergiyi toplayan devletin kamu yararına çalışan ve belli bir tabana dayanan bu tür dernek ve federasyonları güçlendirmesi ve kamu tarafından sunulan kimi hizmetlerin tıpkı bazı ülkelerde olduğu gibi bu kuruluşlar aracılığıyla yürütülmesi anlamlıdır. Bizim geleneksel olarak yönlendirilmek istendiğimiz, halkın yardımlarıyla ayakta durmayı, insanlardaki körlere acıma duygusunu körüklediğinden uygun bulmuyoruz.
Birkaç ay sonra ülkemizde önemli bir genel seçim geliyor. Tüm siyasi partilere çağrımızdır: Lütfen partilerinizin politika belgelerinde engellilerle ilgili ne gibi görüşleriniz olduğunu açıkça belirtiniz. Aile ve yakınlarıyla geniş bir toplum kesimini oluşturan engelli camiasının gerçek temsilcilerini, göstermelik değil, seçilebilecek sıralardan parlamentoya taşınıp taşınmadığına bakarak bu geniş kitle buna göre değerlendirmesini yapacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Mehmet Emin Demirci
Türkiye Körler Federasyonu Başkanı